DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24'de Cansu Çamlıbel'in sorularını yanıtladı.
Burada ekonomi, siyaset ve gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Babacan önemli açıklamalarda bulundu. Babacan, İmamoğlu'nun tutuklanması hakkında 'Adalet Kalkınma Partisi tabanının en az yarısının dahi “Bu kadar da olmaz” duygusunda olduğunu belirterek şöyle diyor:
İmamoğlu'nun tutuklanması
- 17 Mart'tan bugüne bilebildiğimiz kadarıyla 57 milyar dolar. Çünkü Merkez Bankası şeffaf değil ya artık açıklamıyor ne kadar sattığını, ancak dolaylı hesaplarla bulabiliyoruz. Son açıklanan dolaylı tablolardan çıkarttığımız kadarıyla 57 milyara ulaştı.
- Bakın bu sadece para meselesi değil. Bugün monarşiler bile halka rağmen, geniş kitlelere rağmen bir şey yapmaktan çekinirler. Türkiye'den çok daha otoriterleşmiş rejimlerde bile yönetim geniş kitlelerin nabzını tutmak zorunda. Krallar bile, en otoriter liderler bile geniş halk kitlelerine rağmen bir şey yapmaktan çekinirler.
- O uzattıkları ve dokuz gün yaptıkları bayram tatilinde partideki çalışma arkadaşlarım Türkiye genelinde nabız tuttular. Onlardan gelen raporlar ve Nisan ayında yapılan araştırmalar şunu gösterdi; AK Parti seçmeninin en az yarısı da İmamoğlu’na bu yapılanın doğru olmadığını düşünüyor. AK Parti seçmeninin en az yarısı “Ya bu kadar da olmaz ki” diyor.
'Bu Erdoğan’ın kendi eliyle çıkarttığı bir kriz'
- Ben Mehmet Şimşek’e kendisi “Rezervleri bugünler için biriktirmiştik” dedi, cumhurbaşkanı siyasi rakiplerini tek tek eleyebilsin diye mi biriktirmişler bu dövizi?
- Bir 50 milyar dolar İmamoğlu için biriktirildiyse bir 50 milyar dolar da bundan sonra ortaya çıkabilecek başka bir isim için mi biriktiriliyor? Bu, Sayın Erdoğan'ın kendi eliyle çıkarttığı bir kriz. Dışarıdan gelen bir şok falan değil. Bu tam olarak şuna benziyor; karşıdan düşman gelebilir diye tedbir olarak savaş geminiz var, topunuz var, topu karşıya çevirmiş bekliyorsunuz.
- Erdoğan ne yaptı? Topu aşağı çevirip attı ve kendi gemisinin altını kendisi deldi. Cephanesini gemisini korumak için değil kendi gemisini delmek için kullandı. Şimdi neden o gemi su alıyor?
'Altılı masa iyi bir fikir değildi'
İktisatta ‘ex ante’ ve ‘ex post’ kavramları vardır. Şimdi seçim sonucunu gördüğümüzde “Altılı Masa çok da iyi bir fikir değildi” diyebilmek mümkün, ex post olarak baktığımızda. DEVA olarak tabii biz kendi kimliğimizle seçime giremedik. Kendi logomuz koyamadık. Seçim afişlerimizde dedik ki; “DEVA için CHP’ye oy ver.” Ok koyduk CHP’ye. İnsanların bir kısmı verdi, bir kısmı vermedi. Cumhurbaşkanlığı oy pusulasına baktı insanlar, Ali Babacan yok. Dedik ki; “Beni seviyorsanız Kemal Bey'e oy verin.” Bizim açımızdan zor bir seçim oldu.
'Öcalan'la söylediklerim yüzde 80 örtüşüyor'
- Öcalan'ın 27 Şubat açılamasına bakın. Öcalan’ın söyledikleri benim beş yıldır söylediklerimle yüzde 80 örtüşüyor. “Artık federasyon talebi yok, bugüne uymuyor. Zamanında belki bir dava vardı ama artık o şartlar değişti. Türkiye değişti” diyor. Şimdi PKK fesih kararını da açıkladığına göre artık dönüp diğer hatta da bakmak gerekecek.
- Hak ve özgürlük meselesinde çok önemli bir sürecin başlaması lazım. Bu PKK'nın kendini feshetmesiyle ilgili sürece “Barış Süreci” deniyor artık. ‘Barış’ kelimesini iktidar bile kullanmaya başladı. Eskiden yasak kelimeydi.
Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz...